Öğretmenlik yaşamımda ilk görev yerim olan Artvin 50. Yıl ortaokulundan sonra 1981-1986 yılları arasında Samsun Terme Töngellibel Ortaokulunda çalıştım. Burası Ordu ile Samsun’u ayıran sınırda yer alıyordur ortadan geçen yol iki ili ayırıyordu işte buraya Ambartepe deniliyordur.
Ambartepe denizden uzak yüksek olduğu için kış koşullarının ağır geçtiği ancak baharla birlikte hiçbir yerde göremeyeceğiniz kadar renk zenginliğine sahip eşsiz doğal güzelliğe sahip bir yerdir. Fındık bahçeleri bu güzelliğe ayrıca katkıda bulunur.
Töngellibel Ortaokulunda Müdür Veli Bey’den sonra Talip İmren kardeşimdi ayrıca Adnan Çilesiz, Mesude Hanım, Halil Şengül okulun diğer öğretmenleriydi. Gerçekten de her biri öğrenciler için her şeyini vermeye hazır insanlardı ve o dönemde bazı branşlarda öğretmen eksiği olmasına karşın yıllar sonra da çok verimli Eğitim ve Öğretimin verildiğini düşünüyorum. Talip kardeşimin katkısının çok fazla olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim daha akşam resimlere bakıyorum da 19 Mayıs törenlerini ne kadar güzel kutladığımız anlaşılıyor.
Öğrencilerimiz gerçekten çok zor koşullarda eğitimlerini sürdürüyorlardı her gün birkaç saatlik yoldan gelip gitmek zorunda olanlar öğleyin köyde zeytin, helva ve ekmek ile karınlarını doyurup akşama tekrar mahallelerine veya köylerine dönüyorlardı.
Ambartepe’de biz zor dönemler yaşadık. Telefon sadece PTT’de vardı, elektrikler rüzgarda kesilirdi, karda yollar birkaç gün kapanırdır, Pazar yeri çamur içinde olurdu ancak gene de düşündüğümde Ambartepe’nin bende bıraktığı son derece güzel anılar da var. Yıllarca burada orayı öğrencilerime anlattım.

Ambartepe’nin çok leziz dana etini, odun ateşinde pişen kahveci Mehmet Arslanoğlu’nun çaylarını, fasulye turşusunu, mısır ekmeğini, mıhlamasını ve en yakışıklı Hönü olan odun kesmede üstüne kimseyi tanımadığım Necdet Palayı nasıl unuturum? Rıza amcanın ekmeğini ve yoğurtlarını, sobada yaktığımız meşe odununun verdiği keyfi ve çok sıcak ilişkilerimiz olan Ambertepe’yi unutabilir miyim hiç?
Ambartepe'de Mevlüt Tombaş amcayı unutmak mümkün mü? Sevecenliğiyle, öğretmenlere olan saygı ve sevgisiyle her zaman gülümseyen yüzüyle hala dün gibi hatırlıyorum. Mehmet Arslanoğlunun kahvesinde çay içerken dinlediğimiz Türk Sanat Müziği parçalarından ikimizinde ne kadar keyif aldığını unutmak mümkün mü?
İnternet ortamıyla birlikte Ambartepe’den öğrencilerim ve dostlarım bana ulaştılar. Tabii ki bu beni çok sevindirdi. Yıllardan sonra insanın sevdikleriyle tekrar görüşebilmesi çok güzel tabii.
Ambartepe’de çok güzel şeyler yaşadık biz; köy voleybol takımı olarak Salıpazarına gittik onları defalarda orada yendik ve yeni oyuncular buldular gene yendik, yine köyde Briç oynarken Samsun’dan gelen Albayın hayret dolu ifadelerini unutamıyorum hiç. Bu dağın başında bu kadar güzel briç oynuyorsunuz diye bizi belki de gıpta ile seyrettiğini biliyorum.
Ambartepe’li sevgili öğrencilerim ve dostlarım sizlere Kula’dan kucak dolusu sevgi ve selamlarımı iletiyorum. Yolunuz buralara düşerse mutkala bekliyorum.
Keşke yaz aylarından bir gün o dönemdeki Öğrenciler ve görev yapan öğretmenleri bir araya getirebilecek bir organizasyona öncülük edecek birileri olsa,ben hazırım.Reşit,Selma,Selçuk,Mustafa,İbrahim Çayır ve diğerleri.
Ambartepede tekrar bir günde olsa birlikte olabilirmiyiz...
Hüseyin Zabun (zabunhoca)Emekli Coğrafya Öğretmeni
|